Çığlıklar içimizdeki farklı coğrafyalardan çıkar. Bunlar ailemizin bize hiç söylememiş oldukları, bazıları, görünmeyenin haykırışlarıdır. İsmimiz ya ailemizin çocukluk hayalini taşır ya da ölmüş olanın yükünü.
Doğarız, büyürüz, okula başlarız ve ardından gelen ilk soru büyüyünce ne olacağımızdır. Seçmek zorundayızdır ve öyle ya da böyle seçeriz. Evlilik zamanı gelir, evleniriz. Ah aradığım adam/kadın bu değildi deriz, böyle bir kaçmaya teşebbüs ederiz. Kaçarız ama ne kadar uzağa gidebiliriz? İş değiştiririz, kıta değiştiririz, ama bir döneriz ki elimiz hala telefonda bir umut bir değişiklik beklerken aslında aynı yerde kalakalmışız.
Zaman geçer, tam kendimizi bir yerde bulacakken öyle bir deneyimle karşılaşırız ki ah evet ben bunu biliyorum deriz. Kah güler kah gene ağlarız. Öfkelenir, savaşırız, hatta suçlarız. Bir bakarız ki sonuç gene aynı.
İşte ne zaman durumu kabulleniriz o zaman pandoranın kutusu gibi açılır bütün seçenekler; çözüm yolları belirir önümüzde. Kabulleriniz ki biliriz hatamızı, sevişiriz yanlışımızla. Huzur verir bu gerçek bize, çünkü artık teoride kalmış bir düşünce pratiğe aktarılmıştır. Duran saat artık çalışıyordur. Tatlı bir dinginliktir aslında kabullenmek. Ha bu bu arada yanlış anlaşılmasın, kabullenmek derken boyun eğmekten bahsetmiyorum. "Farkındalık" benim söylemek istediğim.
Ne zaman kabullenirsin,işte o zaman farkındalık gelir ve evet biliyorum dersin. Bu aşamada kim durabilir ki karşında?
İnci Tebiş
11.02.2013
Fransa- Notre Dame
“Spinoza ve Einstein’ın çözümünü kucaklamak daha iyiydi: kafanı eğ, doğanın zarif yasalarına ve esrarına şapkanla selam ver ve yaşama işine devam et”
ReplyDelete(Irvin Yalom/ Bugünü Yaşama Arzusu)
Ama bence önce farkındalık sonra kabullenme gelir..
Merhaba Ali bey, yorumunuz için çok teşekkür ederim. Ben bu yazıda farkındalık ve Kabullenmeyi beraber yazdım çünkü çok keskin bir ayrım çizgisi yok içinde ; tabiki her zaman dediğim gibi bu benim bakış açım. Psikoloji, sosyoloji vs fazlası ile yorumlara açık bir bilim dalı. Yalom psikolojinin bir başka babası ancak benim dediğin, kullandığım yaklaşım birazcık daha farklı.
ReplyDeleteİlginize, yorumunuza çok teşekkür ederim
Inci